ANİ SAVAŞ

  • 15.09.2014 00:00


                Savaş kelimesi ve kavramı, içinde pek çok kötü kelime ve kavramı kapsayan bir ifade. Savaş başlamadan önce, savaş kelimesi; macera, heyecan, adrenalin, cesaret, mücadele, ganimet gibi kavram ve kelimeleri de çağrıştırabilir ve savaş insana sempatik gelebilir. Ancak savaş başladığında artık sempatik olan hiçbir şey kalmaz. Gerçekler insanın ve toplumun karşısına dikilir bütün heybetiyle. Ver artık savaş; ölüm, sakatlık, kan, duman, ayrılık, yokluk, kıtlık, gürültü, bomba, tecavüz, yıkım, kıyım, katliam, işgal, kargaşa, göç, ihanet gibi pek çok kötü davranış ve duyguları çağrıştırır.

                Bu hafta ajanslardan Rusya ile ilgili ilgi çekici bir haber okuduk. Haberi trthaber.com sitesinde okumuştum; “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ordunun savaşa hazırlık seviyesini kontrol etmek amacıyla, ülkenin uzak doğusundaki birliklere ani savaşa tam hazır olma emri verdi.” diyordu haberde.

                Rusya, savaşmayı çok seven bir ülke miydi acaba? Geçmişe çok gitmeden, son on yıllarda Rusya’ya saldıran bir ülke olmuş muydu? Hayır, Rusya’ya saldıran bir ülke olmamıştı. Aksine Rusya’nın menfaatleri uğruna saldırdığı ülkeler olmuştu. Afganistan, Çeçenistan, Gürcistan bunlar arasındaydı. Son olarak yaptığı Ukrayna hamlesi ise tüm dünyanın ağzını açık bıraktı. Kırım’ı referandum kılıfıyla aldı. Ukrayna’nın içlerine de saldı tanklarını ve askerlerini, ülkeler krizi çözmek için çare arıyorlar. Rusya’ya sen bunları yapıyorsun diye kafa tutan da yok.

                Bu arada meşhurların söylediği meşhur sözlerden referans alalım. Ne demiş Abdulhak Molla?; “Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz ü felâh, Hazır ol cenge eğer ister isen sulh ü salâh.”

                Abdulhak Molla’nın dediği dosdoğru bir söz. Ülkende barış olmasını istiyorsan savaşa hazır olmalısın diyor. “Yurtta barış, dünyada barış” demiyor.

                Dünyada en çok silah satan ülkeler hangileri? Bu ülkeler sırasıyla ABD, Rusya, Almanya, Fransa, Çin, İngiltere diye devam ediyor. Bu saydığımız ülkelerde savaş falan yok ama niçin bu kadar çok silah üretiyorlar?

                Gelelim ülkemize. Dört tarafımız savaş ve ateş. Biri sönmeden biri yanıyor. İran’da, Irak’ta, Kuveytte, Lübnan’da, Mısır’da, Bosna’da, Makedonya’da, Gürcistan’da, Azerbaycan’da, Afganistan’da, Libya’da, Somali’de, Cezayirde, Suriye’de ve Kıbrıs’ta. Say sayabildiğin kadar. Peki Türkiye’de savaş yok mu? Türkiye’de de savaş var. Adı konulmamış bir savaş. Piyonları içerden, oyuncuları dışardan olan bir savaş. Yetmişler ve seksenlerde ülkeyi ikiye bölüp milleti birbirine kırdırdılar. Seksenler ve doksanlarda “kürt sorunu var” deyip, ülke dışındaki oyuncular yine milleti birbirine kırdırdılar. Bu işleri başımıza açanları cümle alem bildiği halde kimse bir şey yapamadı, niçin? Çünkü yurtta barış, dünyada barış demiştik. Sadece dış güçler diyebiliyorduk.

Yanıbaşımızda kan bağımız, din bağımız, gönül bağımız olan insanlar boğazlanıyor. Sesimizi çıkaramıyoruz, niçin? Çünkü yurtta barış, dünyada barış dedik bir kere.

Gazze’de, Türkistan’da, Mısır’da, Bosna’da, Suriye’de katledilen kardeşlerimiz için yüreği yanmayan yoktur. Ama elden gelen bir şey var mı? Aslında var. Abdulhak Molla’nın haykırdığı hakikat var aslında yapılacak olan “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh ü salâh.”

Lafı uzatmaya gerek var mı?          

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız