Bugün 22 Temmuz. Bugünün anlamı benim için büyük.

Tarihe bakalım:1456'da bugün Belgrad kuşatması yapılmıştı. 1711'de Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Prut Barış Antlaşması imzalandı. 1913'te bugün Edirne Bulgar işgalinden kurtarıldı. 22 Temmuz 1919 'da Erzurum Kongresi toplandı.1933'de bugün Wiley Post, Dünya etrafında uçakla tek başına dolaşan ilk insan oldu. 1974'te bugün ikinci çıkarma birliği olan 39. Tümen, Kıbrıs'a çıktı. En yakın tarih 22 Temmuz 2007 seçimleri. 16. Türkiye Cumhuriyeti Milletvekili Genel Seçimleri yapıldı ve AKP'nin iktidarı pekişti.

Ama bunlar değil benim için 22 Temmuz'u önemli kılan.

Bugün benim doğum günüm.

ABD'li yazar Tom Robbins, Fransız  şarkıcı, Mireille Mathieu gibi ünlülerle aynı gün doğmuşum.

xxx

Doğum günlerimin gelmesi beni eskisi kadar mutlu etmiyor. Her yıl biraz daha “eski”yor nüfus kağıdımız.

Her doğum günü bana artık bir “yaş” daha “yaşlandığımızı” hatırlatıyor.

Yaşlanmak bir şans ve erdemdir aynı zamanda ama o kaçınılmaz sona doğru hızla yol aldığımızı  da bize bir kez daha hatırlatır.

Faniyiz sonuçta.

xxx

Ancak benim çok inandığım bir değer var. Yaşamın uzunluğu sizin üretiminiz ile ilgilidir.

Usta şair Mehmet Akif, 'Hakkın Sesleri'nde “Âtiyi karanlık görererek azmi bırakmak.../ Alçak bir ölüm varsa, eminim budur ancak. / Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle: İmanı olan kimse gebermez bu ölümle.” diyor.

Hadi bırakalım bu kötü  lakırdıyı...

Önce bir cenaze fıkrası anlatayım.

Nasreddin Hoca penceresinin önünde oturmuş sokağa bakarken, sokakta bir cenaze alayı  belirmiş. Cenazenin arkasından giden akrabaları dövünüyorlarmış:

-Karanlık yerlere gidiyorsun! Gittiğin yerde ne ışık var ne ateş!.. Ne yiyecek var ne içecek!..

Hoca karısına:

-Hatun, demiş, kalk kapıyı sürgüle. Bu cenaze mutlaka bizim eve geliyor.

xxx

Hayata ölüme yaklaştığımız penceresinden değil, üreterek var olabilmek açısından bakalım. Yaş daha kırk dört. Yaşlı değil, orta yaşlı kategorisindeyiz. Allah ömür verirse hayatın anlamını ve yaşamın azmini “yazarak” bulmak niyetindeyim.

Bu çerçeveden baktığımızda, yeni yaşım benim için çok yeniliklere gebe.

Kaderci değilim ama şans, emek ve çevre üçlüsünün yarattığı duruma inanırım.

Onların çizdiği güzergaha akacağım.

Yine ve yeni yazılar yazacağım.

Allah'tan tek dileğim, severek mesleğimi yapacağım, ailem ve sevdiklerimle mutlu olabileceğim sağlıklı bir ömür.

Xxx

Gelin ağırlıklı iç  karartan bu doğum günü yazısını hayatıma anlam kattığını  söylediğim yazılara dair bir öyküyle tamamlayalım.

Hüseyin Cahit, Yeni Sabah gazetesine yazdığı başyazıda uluslar arası dengelere dikkat çekip soruyor: “İtalya nerede”.

Bunu okuyan İbrahim Alâettin aynı zamanda vekil olan başyazarla Meclis'in kulisinde karşılaşınca bombayı patlatıyor:

-Üstat, kayıp  çizme bulundu mu?

NOT:Yazarımızın yazısı portalımızla aynı anda Kocaeli Demokrat gazetesinde de yayınlanmıştır