NİYET ŞER AKIBET ŞER

  • 29.09.2012 00:00

 


            Ameller niyetlere göredir. Çok meşhur bir sözdür. Çünkü bu sözü Peygamberimiz söylemiştir.

            Niyet üzerine çok değerli atasözlerimiz de vardır; “Niyet Hayır, Akıbet Hayır” gibi. Tabi bu sözün tersi de doğrudur. Niyet Şer Akıbet Şer.

            Geçtiğimiz günlerde Hazma Canbaş’ın köşesindeki Elginkan Vakfı ile ilgili yazısını okudum. Hakikaten çok üzüldüm. Ardından bu yazıya “Cenk” adında bir okuyucunun yaptığı yorumu okudum. Cenk Bey olayın özünü yakalamıştı. Olayın perde arkasını, olayın iç yüzünü yani “Niyeti” yakalamıştı. Kendisini tebrik ediyorum.

            Ülkemizde bir başörtüsü yasağı trajedisi ortalığı yakıp kavuruyor. Yasakçılar bir cephe oluşturmuş, Yassak kardeşim! Diye naralar atıyor. Eğer bu yasak delinirse ortada ne devletin ne rejimin kalmayacağını, memleketin kaosa sürükleneceğini, bu ülkede güneşin bir daha doğmayacağını, karanlıklara gömüleceğimizi söylüyorlar. O kadar inanarak söylüyorlar ki; kimisi korkusundan, kimisi cahilliğinden buna inanıyor.

            Başörtüsünün bu ülkede yasaklanmasının nedeni hukuki bir düzenleme midir? yoksa ideolojik bir kaygı mıdır?

            İşte asıl niyetimizi ortaya koyan bu ayırımdır.

            Eğer başı kapatmanın Yassak! olmasının nedeni hukuki bir düzenleme ise, bu düzenlemeye baktığımızda yasalarımızın en tepesinde bulunan Anayasamızda böyle bir yasak olmamasına rağmen, tam tersine hak ve özgürlük bulunmasına rağmen Kanunla dahi düzenlenmiş bir yasak olmamasına rağmen temel insan hakları noktasında bir konuda  Yönetmelikle yapılan bir yasaklama ile gelmiştir bu yasak.

            Yönetmelikte de açık açık başörtüsü yasağı getirilmemiştir. Kulak tersinden tutulmuş, başı kapatmak yasaklanmıştır. Gerekçesi nedir peki? Kadın için başı kapatma yasağı getirilmiş, erkek için de kravat takma zorunluluğu getirilmiştir. Birisine takma yasağı diğerine de takmama yasağı. Bunları niçin söylüyorum? Tabiki niyeti ortaya koymaya çalışıyorum. Amaç birilerini birilerine benzetmek. Toplumu dizayn etme, dönüştürme, kanalize etme çabası.

            Cenk Beyin ifade ettiği gibi bu başımızı ağrıtan başı kapatma yasağı ile birlikte pek çok yasak var aslında uygulanması gereken; dar (streç) kıyafet giyme yasağı, uzun saç yasağı, yırtmaçlı etek, kot pantolon, kısa etek, sivri topuk ayakkabı, şekil şekil kesilmiş saçlar, kirli sakal, sarkık bıyık, kolsuz gömlek, göğsü açık kıyafetler…. Bunların tümü yasak. Yasak derken hepsi de aynı ölçüde yasak. Birisi az yasak diğeri çok yasak diye bir şey yok. Yasaksa tümü de yasak.

            Buradan hareketle bir hayal kuruyorum. Bir Kamu Kurumunun müdürü, özellikle de Ankara İstanbul gibi büyük şehirlerde sabahtan binanın giriş kapısına dikilse. Alsa eline mevzuatı/yönetmeliği, içeriye gelen bay-bayan personelin yönetmeliğe uygun olarak giyinip giyinmediğini incelese. Toplam 500 personelden 20 erkek personeli sakal, bıyık, kravat, pantolon gerekçesi ile geri çevirse, bayan personelden de 50 kişiyi dar/streç kıyafet giydiği, abartılı makyaj yaptığı, kısa/mini/yırtmaçlı etek giydiği, göğsü açık elbise/bluz giydiği için geri çevirse ve disiplin işlemi yapsa bu Kurum müdürü için insanlar geri kafalı, gerici, özgürlük düşmanı, faşist, dar kafalı… gibi sıfatlarla nitelendirip mümkünce çarmıha gererler.

            Hayal kurmaya devam edelim. Aynı gün, aynı yerde, aynı kurumda, aynı yönetici, 500 personelden kurallara uymadığı halde 20 erkek personeli sakal, bıyık, kravat, pantolon gerekçesi ile geri çevirmese, yine kurallara uymadığı halde bayan personelden de 50 kişiyi dar/streç kıyafet giydiği, abartılı makyaj yaptığı, kısa/mini/yırtmaçlı etek giydiği, göğsü açık elbise/bluz giydiği için geri çevirmese yalnızca başını kapatıp işyerine girmek isteyen sadece bir bayanı geri çevirse,  Neler olur? Neler söylenir? Yassak Kardeşim! Başı kapatmak Yassak!

            Ne demek istediğimi anladınız siz.

            Yazı uzadı okuyanları sıkmıştır amma, bu zulüm altında ezilenlerin canı emin olun sizden daha çok sıkılıyor.

            Bugün sabah bir gazeteyi okurken gördüğüm haber ilgimi çekti çok güldüm. Haber şu; TBMM Genel Sekreterliği, milletvekili sekreterleri için ilk kez özel bir “el kitabı” hazırladı.

            Haberin devamında özetle şunlar varmış; sekreterin dış görünüşü, karakter ve davranışları, dedikodu yapmaması, giyimi ve makyajının abartıdan uzak olması….vs. vs.

            Sıkıysa yukarıda saydığım yasakları mecliste uygulasınlar, başörtüsü yasağını uygulayanlar. Meclisi görmeyeniniz varsa gidip görsün, ibret almak için.

Selamlar. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Turan Yeltekin
    Turan Yeltekin
    22.11.2011 11:41

    Yaşadığımız bu haksızlığı köşenize taşıdığınız için, uzman yapılan tüm denetim elemanları adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız