AKILDA KALANLAR

  • 3.04.2012 00:00

 

            Klasik Türk Musikisini  çocukluğumdan beri  severim. Musiki kabiliyetim yok, sesim müsait değil, fakat dinlemek bana ayrı bir huzur veriyor. Almanya'nın Mainz şehrinde Alman müslümanların kurduğu West-Östliche Divan (Goethe'nin aynı ismi taşıyan eserine izafeten) cemiyetinin organize ettiği bir konserde Dr. Oruç Güven ile ekibi başarılı bir konser verdi. Salon tıklım tıklım dolu idi ve yüzde yetmişi aşkın Alman vardı. O zaman anladım ki musikimiz ruha  hitab ediyor. Türkiye'ye izinli geldiğimde ''Kanun ile sevilen şarkılar'' isimli bir cd aldım. İş yerimdeki büroda benimle beraber çalışan 4 personelden 1 İngiliz ve 3 Alman var. Ben bu CD'yi dinliyorum, Alman'lardan ikisi bu musikiye bayıldılar ve benden birer kopya istediler. Ben de onların bu isteklerini yerine getirdim. Bir kaç gün sonra Alman'lardan biri, bir kopya daha istedi ve sebebini sordum. ''Evde yalnız başıma oturdum, dinliyordum, babam normal olarak benim dinlediğim müzikleri sevmez fakat bu CD ye bayıldı ve elimden aldı'' onun için bir kopya daha istiyorum dedi. İşte o zaman anladım ki musikimiz hakikaten insanın damarlarına işliyor. Mozart'ın Mehter marşını dinleyince  ''İşte Musiki budur'' demesi Türk Musikisinin değerini gösteriyor.
            Bir milletin mevcudiyetini devam ettirmesi, ancak o milletin milli kültürüne sahip çıkması ile mümkündür. Tabii ki kültür deyince aklımıza gelenler mimari, edebiyat, güzel sanatlar ve musiki bunların başında gelir. Klasik Türk musikisinin ne kadar zengin olduğunu bilmem söylemeye gerek varmı? 1930'lu yıllarda yasaklanmasına rağmen daha sonra yapılan hatadan dönülmüş ve değerli bestekarlarımızın ve sanatçılarımızın gayretiyle bu günlere gelinmiştir. 31 Mart 2012 Cumartesi günü akşamı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü konferans salonunda şef Siyami Palazoğlu idaresinde icra edilen Türk Sanat Müziği konseri gönüllerimizi mest etti. Sayın Siyami Palazoğlu ve ekibini candan tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Takdir etmemek mümkün değil. Amatör bir koro'nun profesyonellere yakışır bir şekilde sanatını icra etmesi gelecek için istikbal vaad ediyor. Gerek koro ile, gerekse solo olarak okunan eserlerin hepsi birbirinden güzel idi. Bilhassa genç kabiliyetlerin koroya iştiraki bu musikiyi gelecek nesillere sevdireceğine ve taşıyacağına inancımı artırdı. Bu arada saz ekibini de tebrik ederim, onlarda başarılı bir şekilde görevlerini icra ettiler. Aynı zamanda bu kabiliyetlerin ileride güzide ilimiz Bolu'ya çok şeyler kazandıracağına inanıyorum. 
              Sayın  Siyami Palazoğlu ve ekibini tekrar candan tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • arifemre
    arifemre
    22.09.2011 22:35

    alaattin yılmaz.. tek geçerim şahsı..

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız