Kronik rahatsızlığı olmayan çocuklarda da anevrizma görülebilir.

Herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan çocuklarda da anevrizma görülebilir.

Kronik rahatsızlığı olmayan çocuklarda da anevrizma görülebilir.
5.11.2020 - 15:24

TÜRKİY'DEN DÜNYADAN HABERLER Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Yılmaz, "Herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan çocuklarda da anevrizma görülebilir. Pediatrik anevrizmaların yüzde 40’ı bir yaralanmanın ardından veya cerrahi bir işlemden sonra beyindeki travmadan kaynaklanır." ifadelerini kullandı.

Medicana International İstanbul Hastanesi'nden yapılan açıklamada, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Yılmaz çocuklarda beyin anevrizması ve tedavi yöntemlerini anlattı.

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 3’ünde asemptomatik beyin anevrizması olduğunu aktaran Yılmaz, "Tüm anevrizmaların yüzde 0,5 ile 4,6 oranını pediatrik anevrizmaların oluşturduğu düşünülmektedir. Anevrizmalar rüptüre olduklarında hayati tehlike oluştururlar. Bu nedenle, serebral anevrizmanın belirtilerini tanımak ve çocuğunuz için ne zaman bir uzmana başvurmanız gerektiğini bilmek önemlidir. Çocuklarda anevrizmanın en yaygın yerleşim yerleri internal karotid arter ve orta serebral arterdir. Bu iki arterde görülen anevrizma pediatrik anevrizmaların yaklaşık yüzde 50 ila 60’ını oluşturur." değerlendirmesinde bulundu.

"Endovasküler kapalı yöntem açık cerrahiye göre daha sık kullanılmakta" 

Tedavide endovasküler kapalı yöntemin, açık cerrahiye göre daha sık kullanıldığına işaret eden Yılmaz, "Çocuklarda intrakraniyal anevrizmalar genellikle orak hücreli anemi, marfan sendromu gibi bilinen bazı hastalıklarla ilişkilidir. Ancak herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan çocuklarda da anevrizma görülebilir. Pediatrik anevrizmaların yüzde 40’ı bir yaralanmanın ardından veya cerrahi bir işlemden sonra beyindeki travmadan kaynaklanır." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, çocuklarda anevrizma tedavisinin yetişkinlerde olduğu gibi normal kan akışını bozmadan anevrizmaları kan dolaşımından dışlamayı amaçlamakta olduğunu bildirdi.

Kanamış anevrizmalar için tedavi seçenekleri arasında açık mikrocerrahi ve endovasküler tedavinin yer aldığını belirten Yılmaz, "Yırtılmamış anevrizma için anevrizmanın konumu ve büyüklüğüne, çocuğun sağlık durumuna göre konservatif tedavi kabul edilebilir. Çocuklar için, kendilerinden beklenen yaşam süresi, kalıcı tedaviyi destekleyen en önemli faktördür. Çocuklarda anevrizma tedavisinde endovasküler kapalı yöntem açık cerrahiye göre daha sık kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalarda kapalı ve açık tedavinin uzun dönem sonuçları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. Hangi yöntemin uygulanacağı anevrizmanın konumu, kanamış olup olmaması, ek prosedür gerekliliği, hematom olup olmaması, cerrahın tecrübesi gibi birçok etmene bağlı olarak belirlenmektedir." yorumunu yaptı.

 "Erkek çocuklar ergenlikten önce beyin anevrizmalarına kızlardan daha yatkın" 

Genel olarak, serebral anevrizmaların çocuklarda yetişkinlere göre çok daha nadir olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Bununla birlikte, bulunduklarında, çocukların arka dolaşımda anevrizmaya (serebral anevrizmalarının yüzde 15 kadarını oluşturur) ve büyük anevrizmalara (2,5 cm'den büyük) sahip olma olasılıkları yetişkinlere göre daha olasıdır. Kadınlarda daha sık ortaya çıkma eğiliminde olan yetişkin anevrizmalarının aksine, erkek çocuklar ergenlikten önce beyin anevrizmalarına kızlardan daha yatkındır." ifadelerini kullandı. 

Yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da çoğu anevrizmanın asemptomatik olduğunu ve rüptüre olmadıkça saptanmadığını belirten Yılmaz, şunları kaydetti.

"Aslında, yırtılmamış anevrizmalar, çok büyük olmadıkça ve beyne veya ilgili sinirlere baskı yapmadıkça tipik olarak semptomlara neden olmazlar. Baskı yaptıklarında çocuklar baş ağrısı, gözbebeklerinin büyümesi, bulanık veya çift görme, halsizlik, uyuşukluk ve konuşma güçlüğü gibi nörolojik uyarı belirtileri gösterebilir. Hastalar bu tür semptomlarla başvurursa, mutlaka görüntüleme yöntemleri kullanılarak taranmalıdır. Anevrizmada yaygın klinik tablolar sırasıyla baş ağrısı, bilinç kaybı, nöbetler ve uzuvlarda zayıflıktır. 35 yaş altı birinci derece akrabası anevrizma geçirmişse tarama yapılabilir. Pek çok hasta tarafından bizlere sorulan bir sorudur, 'Eğer bir ebeveyn, büyükanne, büyükbaba veya başka bir akrabasında anevrizma varsa çocuklar taranmalı mıdır?' Çoğu çocuğun beyin anevrizması için taranmasına gerek yoktur. Çocuğunuzun kardeşi, birinci derece akrabası, özellikle çocukken ya da 35 yaş altı gençken anevrizması olan, ya da anevrizma nedeniyle beyin kanaması geçiren bir akrabası varsa taranmasında yarar vardır." 

Haber AA


Editör: E. Candan