​​Her yıl Mayıs ayında düzenlenen İzzet Baysal Şükran Günleri’nin koronavirüs dolayısıyla düzenlenemeyecek olmasından dolayı Ahmet Baysal, amcası İzzet Baysal için yazdığı mektubu kamuoyuyla paylaştı.

İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal, amcası büyük hayırsever İzzet Baysal için yazdığı 20. mektupta şu ifadelere yer verdi:

Sevgili Amca,

Boluluların sana Şükran Günü olarak adadıkları bir 11 Mayıs'ı daha yaşıyoruz. Ne var ki ülkemiz, şu anda dünyanın tüm ülkelerini de sarmış korkunç bir virüs salgını yaşıyor. 2020 yılının taa başında, Ocak ayında, Çin 'in Wuhan eyaletinde ilk hastalığa rastlanan ve adına corona-19 İsmi verilen bu korkunç salgın zaman içinde tüm dünyaya yayılmaya başladı.

Dört ay geçmesine ve tüm tıp dünyasının üstünde çalışmasına rağmen bu virüs 'ün hala ne teşhisi, ne de çaresi bulunabildi. Yalnız virüsün kesinlikle insandan insana ya temas, ya da solunum yoluyla geçtiği anlaşabildi. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanların toplu halde, bir arada bulunmaları yasaklandı. 20 yaş altı gençlerin ve benim gibi 65 yaş üstü olanların evlerinden çıkmaları men edildi.

Bu Önleyici tedbirlere rağmen sana bu mektubu yazdığım şu anda dünyada bu virüs hastalığından ölenlerin sayısı 270 bini geçti. Virüsün en belirgin belirtisi yüksek ateş ve solunum yetersizliği olduğundan hastaların tedavisinde yoğun bakımlarda Mekanik Solunum Vantilatörleri ve Yüksek Akımlı Solunum cihazlarını faydalı olabiliyor.

Dünyada en büyük kaybı veren ülkeler sırası ile: 73.230 kişi ile ABD'leri, 30.074 kişi ile İngiltere, 20.684 kişi ile İtalya, 25.850 kişi ile İspanya, daha sonra gittikçe azalarak Almanya, Çin ve diğerleri geliyor. Ülkemizde ölüm sayısı 3.580 kişi; Bolumuzda ise bu hastalığa yakalanan 140 kişiden 4 'ü vefat etmiş durumda. Bu sayılar 7 Mayıs günü sayılarıdır: bunları Bolu İl Sağlık Müdürü sayın Muhammet Emin Demirkol’dan telefonla aldım... Nisan ikinci yarısından itibaren tüm ülkelerde olduğu gibi, alınan İzolasyon tedbirleri sayesinde ülkemizde de hastalığa yakalananların sayısı ve ölümler azalmaya başlamış .. Haziran ayında virüsün kaybolacağını söyleyenler bile var.

Allaha şükür bizler, sevgili amca, seni ölümünün 20.yılı olan 5 Martta Bolulular olarak topluca, her sene olduğu gibi şükran ve rahmetle bir kere daha anma imkanı bulabildik. Zira İzolasyon henüz başlamamıştı. Vakfın Mütevelli üyelerini soracak olursan: Çoğumuz zaten 65 yaş üstünde olduğumuzdan evlerimizde izole edilmiş durumdayız. Genç üyelerimiz ve çalışanlarımız ise dışarıya ancak maske ve eldivenle çıkabiliyorlar. Market ve pazarlarda kişiler arasındaki iki adımlık mesafeye dikkat ediliyor. Ne var ki, geçen sene sonlarında, bir müddettir Parkinson tedavisi gören Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Şerafettin Erbayramı kaybetmiş bulunuyoruz.

Aile fertlerin ve yeğenlerine gelince: halen hepimiz sıhhatteyiz ve alınan tedbirlere harfiyen riayet ediyoruz. Yeğenlerinden ben ve Solmaz, ablam Mebrure ve ilhanla birlikte, neredeyse 18 sene önce yerleştiğimiz, Darüşşafaka Cemiyetinin yaşlılar İçin kurduğu Kartal-Yakacık Huzur evinde virüs tedbirleri nedeniyle, Mart ayı ortasından itibaren karantina altındayız. Tedbir gereği yemeklerimiz de bile artık aynı masada değiliz. Her sabah ve akşam klinik kontrolünde ateşimize bakılıyor. Ne dışarıya çıkabiliyor ne de ziyaretçi kabul edebiliyoruz. Bu nedenle Vakıf Başkanlığı sıfatımla Karaköy’deki Vakıf Merkezimize dahi inemiyor, fakat çalışmaları bilgisayar ortamında ve e-mail'Ierle, hem Muhasebe Müdürümüz İlyas Dede ve yardımcısı Sinem Bal ile, hem de gene telefonlar veya e.mail veya whatsapp'larla Bolcudaki üyelerimizle aksatmadan yürütebiliyoruz. Hatta enteresan bir örnek vereyim, elektronik sistemde iletişim o kadar kolaylaştı ki, biraz sonra değineceğim, virüs nedeniyle, Bolululara Vakıf olarak yapmak istediğimiz iki yardım kararını, Yönetim Kurulumuz bir araya gelemediğinden, toplantımızı telefonlarımızın görüntülü sistemini kullanarak, "telekonferans usulü ile" aldık.

Vakıf Çalışmalarımızın da istediğin doğrultuda ve hatta bu virüs ortamında, daha da memnuniyet verici olarak devam ettiğini bilmeni isterim. İki sene önce başladığımız Mengen İzzet Baysal Gastronomi inşaatımızla, geçen sene başlanan İzzet Baysal Hukuk Fakültesi inşaatlarımız, virüs dolayısı ile çalışmalar biraz hız kesmiş olsa da, devam ediyor. Her sene olduğu gibi, seni andığımız 5 Mart gününde, Genel Sekreterimiz Mustafa Yaman tarafından 2019 yılı çalışma raporumuz, Vakfını adadığın Bolu halkına projeksiyonlu gösterimle sunuldu. Özetle bilmeni isterim ki 2019 yılında her senekinden fazla olarak, yatırımlarımızı aksatmadan, 3.821.000 liralık bir gelir fazlamız oldu ve bu da, senin içtihadın doğrultusunda Vakfın ilave mal varlığına kaydedildi. Sana bir güzel haber de yeğenin Mebrure Bağışgil’den: 2019 yılı başlarında Vakfa Bir milyon liralık bir bağışta bulundu: Gelirinin 2/3'ü vakıf amaçlarına harcanacak, kalanı kendi adına açılan fon hesabına kaydedilecek. Bu davranışı, Vakfın Yönetimine olan Güveninin göstergesi olduğundan, ben, kardeşini son derece memnun etti.

Bu arada, demin bahsettiğim telekonferans usulü ile, devam eden yatırımlarımıza rağmen Corona-19 virüsü nedeniyle Bolumuzda çalışamayıp yaşamım sürdürmede sıkıntı çekenlere yardım için yerinde bir karar aldık: Valilik ve Belediyeden temin ettiğimiz, bu salgın nedeniyle muhtaç durumda bulunan Bolulu evlatlarından 500 kişiye, biner liradan 500.000 lira yardım kararı verdik ve uyguladık Çoğunun parası banka hesaplarına gönderildi; banka hesabı bulunmayan 35 kişiye ise yardım, sokağa çıkma yasağı bulunmayan genç üyelerimizden Fatih Yamaner, Kemal Sert ve Mustafa Meterelliyöz ile maske ile evlerine kadar gidilerek teslim edildi.. Bu tam zamanında yapılmış yardım nedeniyle Bolu Belediye Başkanı Sayın Tanju Özcan’ın bana telefon etmesi dışında, şehrin bilinen meydanlarına, senin resminin yanına, "Teşekkürler İzzet Baba!" yazıları ile tabelalar asıldı., Tüm Bolu mahalli basım da bu haberi gazetelerine manşet yaptı.

Bununla da kalmadık sevgili Amca; Bolu İl Sağlık Müdürüne telefon ettim: Bu virüse yakalanmış hastalara, hastanelerin yoğun bakımlarında ne gibi cihazlarla müdahale edildiğini ve ihtiyaçları olup olmadığını sordum: Çok sevindi ve istediği eksiklikler giderilenibilirse virüslü hastalara çok faydalı olabileceğimizi söyledi: Hepsi ithal edilen bu cihazları bana Whatsapp'la bildirmesi yanında, temas edebileceğim firmaları ve telefonlarım da verdi. E.mail yazışmalarla siparişe bağladığım bu cihazların alımını, gene telekonferans usulü ile Yönetim Kurulu olarak karar altına aldık: cihazların yarısı Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesine, diğer yarısı Üniversitenin İzzet Baysal Araştırma ve Geliştirme Hastanesine teslim edilmek üzere, tamamı 660.000 liralık, çok yerinde ve zamanında bir yardım oldu. Yönetim kurulu olarak, senin adına, hem İl Sağlık Müdürünün, hem de çalışanlarının whatsapp'Ia gönderdikleri teşekkür mesajlarını aldım ve bunları tüm üyelerimize duyurdum. Bolu gazeteleri bu haberi de manşet yaptılar.

İçinde bulunduğumuz 2020 yılı için Vakıf olarak geçen sene ki kadar verimli olamayacağımızı şimdiden bilmeni isterim: Bu virüs dolayısı ile çalışamayan birçok kiracımızın ödemesini ertelemek mecburiyetinde kalışımız dışında, gene ayın nedenle mevduat faiz gelirlerimizde de bu sene büyük düşüş yaşıyoruz: Geçen sene aylık mevduat faiz gelirimizin ortalaması brüt 20’ler civarında iken, zamanla düşüşe geçti; şu anda da bazı bankalardan aylık brüt 9'u ancak bulabiliyoruz. Bu nedenle, takdir edeceğin gibi, her sene gelecek fiat farkları ile 32 milyonu bulacağım tahmin ettiğimiz Bolu’da devam eden iki inşaatımızı zamanında bitirebilmek için hem bu sene, hem de, belki de gelecek sene ilave mal varlığımızdan bir miktar kullanmak mecburiyetinde kalacağız. Bunu anlayışla karşılayacağına eminiz.

Bolulular adına her sene 11 Mayıs’lar da İzzet Baysal Şükran günlerini düzenleyen Kent Konseyi Başkanı Haşim Ulusoy beyden dört gün önce telefon aldım: beklediğim gibi, virüs salgını nedeniyle Şükran Günleri etkinliklerinin yapılamayacağı haberini verdi. Ancak Heykelinin önünde saygı duruşunda bulunacağı ve Kent Konseyi Başkanlığı, Valilik, Belediye Başkanlığı ve Üniversite Rektörlüğü adına çelenkler konulacağı haberini verdi. Katılacaklarını bildiğimden Bolulu genç üyelerimizi, kıskanmakla birlikte, tebrik ediyorum. Heykelinin önünde, ilimizin protokolü yanında, mesafe düzenine uygun olarak, maskeleri ile toplanıp seni anacak ve tüm Bolulular adına, sana bir kere daha şükran ve sevgilerini sunacaklar.

Ben de, orada her sene açılan deftere yazılmak üzere, sana hitaben kaleme aldığım bu 20. mektubumu, Vakfımız sekreteri Mustafa Yaman'a e.mail ile gönderiyor ve tüm Bolulu evlatların ve Vakfının mütevelli üyeleri adına, sana, Bolumuzun eşi bulunmaz Babasına şükran, minnet ve sevgilerimi sunuyorum.

Şükran gününe katılma imkânını bulan oradaki herkese de en içen saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Allah hepinizden razı olsun! Hoşça kal ve rahat uyu sevgili Amca.”