Tekçe ; Aşırı stres altındakiler risk altında

Bolu İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği bünyesindeki önemli sağlık kuruluşlarından AİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Hikmet Tekçe, hipertansiyon hastalığı hakkında bilgiler verdi.

Tekçe ; Aşırı stres altındakiler risk altında
13.06.2017 - 13:09

İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Doç. Dr. Hikmet Tekçe, “Genellikle tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda yaygın olarak görülen hipertansiyon hastalığında, sigara içenler, şişman insanlar, 60 yaşın üzerindekiler, menopoz sonrası kadınlar ve aşırı stres altındakiler de risk altında” dedi.
 
Bolu İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği bünyesindeki önemli sağlık kuruluşlarından AİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Hikmet Tekçe, hipertansiyon hastalığı hakkında bilgiler verdi.
 
İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Doç. Dr. Hikmet Tekçe, açıklamalarında öncelikle hipertansiyon hastalığını tanımlayarak, “Hipertansiyon kan basıncının normalden yüksek olduğu klinik durumlara verilen genel isimdir. Kan basıncı günlük pratikte en sık manşonlu tansiyon aletleri ile ölçülür ve sistolik (büyük) ve diyastolik (küçük) kan basıncı olarak ifade edilir. Bu değerlerin süregen bir şekilde > 140/90 mm Hg üzerinde olması durumunda hipertansiyondan bahsedilir” dedi.
 
Hipertansiyon teşhisinde kullanılan tanısal yöntemler hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Tekçe, “Genellikle hipertansif hastalarda rutin olarak ilk muayenede tam kan sayımı, basit idrar incelemesi, kan glukoz, potasyum, kalsiyum, kreatinin, ürik asit, trigliserit ve kolesterol düzeyleri, elektrokardiyografi ve akciğer grafisi gibi klinik olarak yararlı tetkikler istenmektedir. Bu rutin istemlerin kişiye herhangi bir zararı bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
 
İŞTE HİPERTANSİYONUN BELİRTİLERİ
Doç. Dr. Tekçe, hipertansiyonun belirtileri hakkında bilgiler vererek, şöyle konuştu: “Süregen halsizlik, yorgunluk, sersemlik hissi, baş ağrısı, baş dönmesi, kulaklarda çınlama, çarpıntı, göğüste sıkışma, nefes darlığı, görmede bulanıklık, idrarda kan görme, gece sık idrara gitme şikayeti olanlar hipertansiyon varlığı yönünden araştırılmalıdır. Ayrıca kendisinde daha önce şeker hastalığı, kolesterol ve trigliserit yüksekliği, gut hastalığı, kalp ve böbrek hastalıkları tespit edilenler, mutlaka kan basıncı yüksekliği açısından takip altında olmalıdır.”
 
SİGARA KULLANICILARI VE ŞİŞMANLAR HİPERTANSİYONDA RİSK GRUBUNU OLUŞTURUYOR
Doç. Dr. Tekçe, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sigara içenler, şişman insanlar, 60 yaşın üzerindekiler, aşırı stres altındakiler, diyabet ve lipit bozuklukları saptananlar, erkekler ve menopoz sonrası kadınlar, ailesinde diyabet, böbrek hastalıkları, kalp- ve beyin-damar hastalığı olanlar hipertansiyon açısından risk altındadırlar. Ayrıca hipertansiyonun genellikle tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda ve sedanter yaşam tarzı olan insanlarda daha sık ortaya çıktığı unutulmamalıdır.
 
“HİPERTANSİYON HASTASI OLDUĞUNU BİLMEYEN VE ŞİKAYETLERİNİ ÖNEMSEMEYEN HASTALAR VAR!”
Hipertansiyon çok yaygın olarak görülen toplumsal bir problemdir. Ülkemizdeki her 5-6 erişkinden birinde kan basıncı yüksekliği söz konusudur. Hastaların çok büyük bir kısmının kan basıncı yüksekliğinin farkında olmaması hipertansiyona bağlı sakatlıklar ve ölümlerin artışında büyük rol oynamaktadır. Yüksek kan basıncı tespit edildiği halde önemsenmemesi diğer bir önemli problemdir. Unutmayın, hipertansiyon ciddi, ama tedavi edilebilir bir hastalıktır!
 
HİPERTANSİYON GÖRME KAYBINA VE FELCE YOL AÇABİLİYOR
Yukarıda bahsedilen belirtilerin başladığı dönemde hekime başvurulur ve bu sayede erken dönemde hastalık teşhis edilirse, kalıcı ve geriye dönüşümsüz komplikasyonlardan kaçınabilmek mümkündür. Erken tanı ve tedavi uygulanamadığı zaman ortaya çıkan klinik durumlar, maalesef oldukça ciddi ve ölümcüldür. Bunlardan başlıcaları; kalp büyümesi, kalp yetmezliği, kalp krizi, inme (felç), böbrek yetmezliği, ciddi damarsal hastalıklar, kalıcı görme kaybı (körlük) olarak sayılabilir.
 
HİPERTANSİYONUNUZ VARSA, TERK ETMENİZ GEREKEN YAŞAM ALIŞKANLIKLARINIZ VAR
Hipertansiyon tanısı konulduğu zaman günlük bir takım alışkanlıkların değiştirilmesi klinik olarak çok önem taşır. Tuz tüketimi mutlaka azaltılmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Ağır yağlı gıdalardan mümkün olduğunca kaçınılmalı, bunun yerine meyve-sebze ve lifli gıda tüketimi arttırılmalıdır. Sigara ve alkol kullanımı sonlandırılmalıdır. Stres faktörlerinden mümkün olduğunca kaçınılmalı ve bunlarla baş etme yolları denenmelidir. Hekimin uygun görmesi halinde ağızdan alınan ilaçlar da duruma göre tedaviye eklenebilir. İlaç kullanan hastaların hipertansiyon tedavisinin genellikle ömür boyu süreceği ve ilaç kutusu bitince tedavinin sona ermeyeceğini bilmesi gerekir.”


Editör: E. Candan