Karsu Bu karar sivil bir darbedir

CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu, 3 ay süreyle devam edecek olağanüstü hal kararının resmen yürürlüğe girdiğini söyleyerek; “ Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel’in dediği gibi bu karar hem meclise vefasızlıktır. Hem de açık bir sivil darbedir” dedi.

Karsu Bu karar sivil bir darbedir
22.07.2016 - 19:51

CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu, 3 ay süreyle devam edecek olağanüstü hal kararının resmen yürürlüğe girdiğini söyleyerek; “  Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel’in dediği gibi bu karar hem meclise vefasızlıktır. Hem de açık bir sivil darbedir” dedi. 

CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3 ay süreli olağanüstü hal kararını değerlendirdi. Karsu; Demokratik güçleriyle, halkıyla, siyasetiyle, medyasıyla darbe girişimini bastırmış bir Türkiye, şimdi adı konulmamış bir sıkı-yönetim modeliyle yönetilmeye çalışılıyor” dedi. Karsu; “  15 Temmuz Darbe girişiminde ülkemizde ciddi bir cunta şiddeti yaşandı; TBMM, emniyet birimleri, MİT ve halka uçaklardan, helikopterlerden, tanklardan, askeri personelden ateş açıldı; Cumhurbaşkanını hedef alan rehine alma/öldürme girişimi yapıldı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları da rehine alınarak meşru düzene el konmak istendi. TSK'nın yüksek komuta kademesinin katılmadığı, halkın, Cumhurbaşkanı ve iktidarın yanı sıra muhalefetin ve medyanın da direndiği bu kanlı cunta girişimi süratle bastırıldı, silahlı kuvvetlerde binlerce askeri personel ile çok sayıda emniyet mensubu gözaltına alındı. Hükümetin ve Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamalarına göre 17 Temmuz itibarıyla ülkenin bütününde tam ve mutlak kontrol sağlandı. Yani ne parlamento ne de sokaklara çıkan milyonlarca kişi darbe girişimine boyun eğdi. Canı pahasına halkımız meydanlara çıkarak temel hak ve özgürlüklerine sahip çıktı. O yüzden olağanüstü hâl ilanının temel/demokratik hakları askıya alarak Türkiye'yi zaman tüneline sokmak dışında bir işlevi olmayacaktır” şeklinde konuştu. 

Karsu; “Bir başka deyişle; demokratik hakları askıya alacak bir olağanüstü hâl uygulaması, darbe girişimini demokratik güçleriyle bastıran Türkiye'nin tarihsel tavrına karşı tutarlı bir cevap olmayacaktır. Devlete sokağa çıkma kısıtlamalarından,  haberleşmeye el koyma imkânlarına kadar uzanan bir dizi antidemokratik uygulama için yasal zemin sağlayan olağanüstü hâl uygulaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin halka direnme çağrısı yaptığı medyadan ve darbeye direnen meydanlara uzanan çok geniş bir alanda ciddi kısıtlamalar getirecektir” Dedi. 

Karsu sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “ Ülkemizde, başlangıçta 6 ay, uzatmalarda 4'er ayla sınırlandırılarak "geçici" bir düzen olarak öngörülen olağanüstü hâl rejimi, Türkiye'nin tecrübesinde "kalıcı" olmuştur. 12 Eylül darbesinden sonra kısmen devam eden askeri sıkıyönetim uygulamalarını ikame etmek üzere 1987 yılında devreye sokulan olağanüstü hâl uygulamasının tamamen kaldırılması 2002 yılı sonunu bulmuştur. Bu tarihte,  olağanüstü hâl uygulaması sadece Diyarbakır ve Şırnak'ta uygulanıyordu. 19 Temmuz 1987’den tamamen kaldırıldığı 30 Kasım 2002’ye dek Bakanlar Kurulu kararlarıyla dört ayda bir tam 46 kez uzatılan olağanüstü hâl rejiminde Türkiye uygulaması "geçici" olmamıştır. AKP hükümeti 2002 yılında sadece iki ilde süren OHAL uygulamasını kaldırmakla övünerek yıllar yılı oy isterken şimdi ülke genelinde 81 ili kapsayacak bir OHAL uygulamasının altına imza atmaya hazırlanmaktadır. Güzel ülkemiz, 2016 yılında ne askeri darbelerle ne de anti-demokratik OHAL uygulamalarıyla yönetilemez. Şimdi Pazar günü Taksim meydanında yapacağımız “ Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi”  çok daha büyük bir anlam kazanmıştır”  


Editör: E. Candan