Uyku apnesi nedir ?

Her gece düzenli horluyorsanız ve gün içinde kendinizi uykulu ve yorgun hissediyorsanız, sizde “uyku apnesi” olabilir.

Uyku apnesi nedir ?
25.05.2015 - 14:13

Her gece düzenli horluyorsanız ve gün içinde kendinizi uykulu ve yorgun hissediyorsanız, sizde “uyku apnesi” olabilir. Apne kelimesi Yunanca'da "soluksuz kalmak" anlamına gelir. Obstruktif uyku apne sendromu(OSAS) uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolundaki daralmalar veya tıkanmalar nedeniyle soluk 
almada kesilmelerle kendini gösteren bir hastalıktır. Tekrarlayan soluk kesilmeleri uykunun 
devamlılığını bozar, derin ve dinlendirici bir uyku uyunmasını engelleyerek gündüzleri aşırı uykululuğa 
neden olur. Aynı zamanda soluk kesilmeleri sıklıkla kanda oksijen doygunluğunu azaltarak başta kalp 
damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın ortaya çıkmasına veya bu hastalıkların kötüleşmesine 
neden olur. 
Kimlerde Uyku apne sendromu daha sık görülür?
Tipik olarak orta yaşlı, aşırı kilolu erkeklerde OSAS daha sık görülür. Kadınlarda menapozdan sonra 
OSAS gelişme riski artar. Kısa kalın boyunlu veya alt çenesi geride duran kişilerde de OSAS olma 
olasılığı artmaktadır. Aşırı büyük bademcik ve geniz eti özellikle çocuklarda OSAS’ın ana nedenidir.
Alkol, sigara ve sakinleştirici ilaçlar OSAS riskini attırırlar veya OSAS’ı olanlarda hastalığı ağırlaştırırlar. 
Başta tiroid bezinin az çalışması ve şeker hastalığı olmak üzere birçok endokrin hastalığında OSAS riski 
artmıştır. . 
Belirtileri nelerdir?
Horlama: Genellikle aşırı gürültülü ve haftanın en az 3-4 gününde olur.
Uyku sırasında başkaları tarafından soluk kesilmelerinin fark edilmesi
Uykudan boğulma hissi ile uyanma
Yeterince uyunmasına rağmen sabah yorgun uyanma ve gündüz aşırı uykulu olma hali 
Unutkanlık, dikkat azlığı, sinirlilik 
Özellikle sabahları olan baş ağrıları ve ağız kuruluğu 
Uykuda aşırı terleme, sık idrara çıkma
Cinsel isteksizlik ve yetersizlik
Nasıl tanı konur?
.Uyku apnesinin nedeni ve yol açtığı sorunlar birden çok sisteme ait olabildiği için KBB, Göğüs Hastalıkları,
Kardiyoloji ve Nöroloji uzmanlarının ayrı ayrı değerlendirmeler yapması gerekebilir. 
KBB uzmanının değerlendmesi muayene ile başlar. Bu muayenede doktorunuz burundan başlayarak nefes 
borusuna kadar havanın geçtiği alanlarda daralmaya neden olabilecek şekil değişikliklerini arayacaktır.
Uzman doktor tarafından OSAS veya diğer uyku bozukluğu olduğu düşünülen 
hastalar gerek görülmesi halinde kesin tanı için polisomnografik uyku çalışması (uyku testi) için uyku 
laboratuarına yönlendirilir. 
Polisomnografi (uyku testi) nedir?
Gece uykusu boyunca hastanın beyin dalgalarının, göz hareketlerinin, solunum ve kalp faaliyetlerinin, 
kanındaki oksijen yüzdesinin ve kas aktivitesinin kaydedilmesidir. Beyin dalgaları, kas hareketleri, göz 
hareketleri, ağız ve burundan solunum, horlama, kalp hızı ve bacak hareketleri elektrot denilen, cilde 
yapıştırılan küçük metal diskler ile kaydedilir. Göğüs duvarı ve karnın etrafına takılan kemerler 
solunum çabası hakkında bize bilgi verirler. Kandaki oksijen düzeyi parmağa takılacak bir alıcı ile sürekli ölçülür.

OSAS hastalarının dikkat etmesi gereken genel önlemler neleridir?
Ağırlığı ne olursa olsun tüm OSAS hastalarının bazı önlemler almaları hastalığın belirtilerini 
hafifletebilir. Bunlar; 
1- Kilo verme: Aşırı kilo hastalığı en bilinen risk faktörüdür. Kilo vermekle (en az 5-6 kg) belirtiler 
hafifleyebilmektedir. Uzman doktor denetiminde diyet ve uygun egzersiz programları kilo 
vermek mümkündür. Ancak ağır hastalığı olanlarda gelişen metabolizma bozukluklar
nedeniyle tüm çabalara rağmen kilo verememektedirler. Kilo verebilen hastalar ise yaşam 
tarzlarını değiştirmedikleri sürece kısa zamanda tekrar kilo almaktadırlar. 
2- Alkol: Yatmadan önceki saatlerde alınan alkolün uykuda apnelerin daha sık ve uzun süreli 
olarak ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmektedir. Alkol bu hastalarda uykuda ani ölümlere 
sebep olduğundan akşam saatlerinde alınmamalıdır. 
3- Uyku ilaçları: Uyku ilaçları apnelerin sıklık ve süresini arttırabilmektedir. Bu nedenle uyku 
ilaçlarına ihtiyaç duyuluyorsa mutlaka hekim kontrolünde alınmalıdır. 
4- Pozisyon: Tüm hastaların yaklaşık yarısında sırt üstü yattıklarında solunum durmaları 
artmaktadır. Bazı hastalarda horlama ve/veya solunum durmaları sadece sırtüstü yatarken 
ortaya çıkmaktadır. Bu hastalarda sırtüstü yatmalarına engel olacak şekilde sırta yastıklar 
veya pijamaya tenis topu yerleştirmek gibi önlemler almaları uykuda solunum problemlerini 
çözebilmektedir. 
5- Burun tıkanıklıkları: Burun tıkanıklığına sebep olan patolojiler horlamayı artırmaktadır
. Bu tıkanıklıklara yönelik tedaviler horlama ve uykuda solunum düzensizliklerini 
bir miktar azaltacaktır. Burun tıkanıklarının giderilmesi CPAP tedavisine uyumu arttırmak 
açısından önemli bir yardımcı tedavidir. 
Nasıl tedavi edilir?
horlama ve obstrüktif uyku-apne sendromunun tedavisi hastalığın şiddeti ve diğer birçok faktör göz önünde 
bulundurularak yapılmaktadır. Ana tedavi yöntemleri radyofrekans ,ağız içi araçlar, cerrahi tedavi ,ve CPAP 
tedavisidir.

Cerrahi tedavi ve radyofrekans tedavisi 
KBB muayenesinde burun-boğaz yapısında anormallikler saptanan hastalara uygulanmaktadır. Hava 
yolunu daraltan problemin ki, çoğunlukla bu küçük dil ve/veya bademciklerdir, giderilmesine 
yöneliktir. Bazı özel merkezlerde çene yapısındaki bozukluklara yönelik girişimlerde yapılmaktadır. 
Küçük dil ve yumuşak damak sarkıklığı ve/veya büyüklüğü olan vakalarda küçük dile ve yumuşak damağa müdahale 
edilerek horlama sesi kesilmekte veya en azından kabul edilebilir seviyeye indirilmektedir.
Yumuşak damak ve küçük dil için birçok yöntem geliştirilmiştir. Genel anestezi altında dokunun kesilerek veya lazerle, 
koterle dokunun küçültülmesi mümkündür. Maalesef bunlar işlem olarak daha zordur ve özellikle de işlem sonrası bir haftasüren ciddi ağrılara sebep olmaktadır. 
Son teknoloji olarak geliştirilen radyofrekans uygulaması, dokunun yüzeyine hasar vermeden ve çok kontrollü olarak 
yumuşak damakta gerginlik yaratarak ağrısız,kansız ve lokal anestezi ile 15 dakikada yapılabilen bir işlem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ameliyattan 3 saat sonra hasta yemeğini yiyebildiği gibi işinin başına dönebilmektedir.
Hastanemizde de yapılmakta olan radyo-frekans yöntemiyle horlama tedavisinde istenilen bölgede doku hacmini azaltmak için radyofrekans 
dalgalarının ısıtma özelliğinden faydalanarak , 300 ila 1000 Kbz arasındaki radyofrekans dalgalarının, sinir uçlarına zarar vermeden yumuşak 
dokuda bir hipertermi (yüksek ısı) meydana getirmesi sağlanır. Düşük güçte, alçak voltajda ve ortalama 75-85 derecede kullanılan radyo-frekans sistemi,
yumuşak damak ve küçük dile bağlı horlamalarda kullanılan hızlı, basit ve etkili bir cerrahi metot olarak tanımlanmaktadır.
CPAP tedavisi nedir? 
. Bu tedavi ile horlama, uykuda solunum durmaları ve bunların sebep olduğu kısa ve uzun dönemli problemler tamamen 
ortadan kalkmaktadır. Uykunun tüm fazlarında kullanılması gerekir bu nedenle her gece sürekli kullanılmalıdır.Cihaza bağlı uyku düzeni kurmak hiç kolay değildir.
Bu nedenle cerrahiden fayda göremeyeceğinizi düşündüğümüz anda size cihaz öneririz.
CPAP (Continious Positive Airway Pressure) cihazının kullanılmasındaki amaç hastaya devamlı hava 
basıncı uygulamasıyla uyku sırasında kapanan üst hava yollarını açık tutmaktır. CPAP cihazı temelde 
basıncı ayarlanabilien bir hava kompresörüdür. Hastanın burnuna yerleştirilen, yumuşak silikonlu 
maske bir hortum aracılığı ile CPAP cihazına bağlanır. Bu tedavi için hastanın uyku laboratuarında 
bvir gece daha yatması, bu sırada uygun basıncın ayarlanması ve hastanın cihazı tolere edip 
edemeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Cihazın olumlu etkisi birkaç gün içinde görülür.


Ağız içi araçlar: 
Seçilmiş hastalarda horlama ve uyku apnesi tedavisinde kullanılan ve genellikle alt çeneyi veya dili ön 
tarafta tutmayı amaçlayan aparatlardır. Diş hekimleri tarafından yapılmaktadır.


Editör: E. Candan