TAŞ HEYKELLERİN TARİHİ ANLATILDI

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) düzenlenen konferansta erken dönem Türk sanatında taş heykeller konusunda aydınlatıcı bilgiler verildi.

TAŞ HEYKELLERİN TARİHİ ANLATILDI
17.04.2014 - 18:20

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) düzenlenen konferansta erken dönem Türk sanatında taş heykeller konusunda aydınlatıcı bilgiler verildi. 
Bolu Halk Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAMER) tarafından düzenlenen ‘Orta ve İç Asya Türk Sanatında Taş Heykeller’ konulu konferansı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu verdi. Çoruhlu, heykellerin niçin ve hangi amaçlarla yapıldıklarını örnekler vererek anlattı. Konferansında Moğolistan’dan Sibirya’ya, Kazakistan’dan Kırgızistan’a kadar geniş bir coğrafyayı etkileyen Türk kültür ve sanatı hakkında detaylı bilgi veren Prof. Dr. Çoruhlu, erken dönemlerde gelişen ve özel isimlerle anılan kültürlere ön Türk kültürleri dendiğini söyledi. Çoruhlu, Türklerde yaşam tarzlarının kültür ve sanatı etkilemesi ile ilgili “Hun döneminden itibaren hem yerleşme yerleri ve şehirler hem de yaylak ve kışlak yaşamı vardır. Hareketli bir yaşam vardır. İkisi her zaman bir arada sürmüştür. Erken dönemde bozkır tipi, yaylak-kışlak yaşam tarzı biraz ön plandadır. Geç ortaçağdan itibaren olan dönemlerde de şehir yaşamı biraz daha ön plana çıkmaya başlamıştır ama bunlar en erken tarihten itibaren her zaman vardı. Yani Türkler göçebedir, göçebelerin belli türden sanatları olur diye klişe laflar bu dönemler için tamamen yanlış ve geçersiz ifadelerdir” diye konuştu.
Erken dönem Türk sanatından günümüze ulaşan en yaygın yapıların kurgan denilen mezarlar olduğunu anlatan Prof. Dr. Çoruhlu, “Bunlardan Orta ve İç Asya’da yayılmış binlercesini görüyoruz. Hali hazırda hepsi açılmış değil. Bunların içinden de çok çeşitli sanat eserleri karşımıza çıkıyor. Her bir mezardan irili ufaklı 4-5 bin eser ortaya çıkarılıyor. Kurganlar, İslam öncesi Türk sanatının önemli örnekleri olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
İslamiyet öncesi Türk sanatında heykeller ve dikili taşların önemli yer tuttuğuna işaret eden Çoruhlu, şöyle devam etti;
“Bunlar çoğunlukla mezarlık alanlarda karşımıza çıkıyorlar. Mezarların etraflarında ya da üzerlerinde bulunuyorlar. Bu taşlar bazen insan boyundan çok daha uzun olabiliyor. Heykellerin içinde 2,5 metreye yakın olanları da 55-60 santimetre olanları da var. Bu heykellerin malzemeleri daha çok yöresel taşlardan elde ediliyor. Bazı mermer örnekler de vardır. Aynı zamanda heykeller ve dikilitaşların yer aldığı alanlar tören yerlerini oluşturuyor.”
Konferans, Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu’ya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gencer ile BAMER Müdürü Yrd. Doç. Dr. Azize Aktaş Yasa tarafından teşekkür plaketi ve çeşitli hediyeler takdim edilmesiyle sona erdi.


Editör: E. Candan