İMDAT ASLAN İLE ENGELLERİ AŞMAK

Sosyal Medya, Media ve engelliler üzerine Bolu Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Aynı zamanda İş adamı olan İmdat Aslan ile keyifli bir söyleşi yaptık umarız bizim kadar sizlerde keyif alırsınız

İMDAT ASLAN İLE ENGELLERİ AŞMAK
10.08.2012 - 23:46

 

    Sosyal Medya, Media ve engelliler üzerine Bolu Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Aynı zamanda İş adamı olan İmdat Aslan ile keyifli bir söyleşi yaptık umarız bizim kadar sizlerde keyif alırsınız

İlk önce bize kısaca kendinizi tanıta bilir misiniz?

***

Ben 1963 yılında Konya'da doğdum. Babamın emniyet mensubu olmasından dolayı ilkokuldan üniversiteye kadar birçok ilde Ankara, Muş, Bolu, Eskişehir gibi öğrenimimi tamamladım. Eğirdir Dağ Komando Okulunda Yedek Subay olarak askerlik görevimi yaptım. 1978 yılında Bolu’ya geldik ve hala o günden beri Bolu’da ikamet etmekte ve yaşamaktayım. Evliyim.14 yaşında Bolu Anadolu Öğretmen Lisesine giden bir kızım var. Bisiklet, boks ve futbol gibi sporlarla ilgilendim. Kendime ait bir giyim mağazam var. 25 yıldan beri ticaretle uğraşıyorum. Bunun yanında 15 yılı aşkında Ulusal ve yerelde olmak üzere çeşitli gazetelerde ve internet gazetelerinde köşe yazarlığı yapıyorum. Bolu Türk Ocağı Yönetim Kurulu Üyesiyim. Konyalılar Platformu Danışma Kurulu Üyesiyim. 5 yıldan beri Bolu Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı yaptım. 2 Yıldan beride bu cemiyetin Başkanlığı yapıyorum...

***

Peki, çeşitli medyalarda Yazıları yayınlanan bir gazeteci ve yazarsınız ve Bolu Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak

Özellikle gelişen teknoloji ile beraber internet ve sosyal medya da herkes bir şeyler yazıyor yani artık bir anlamda herkes gazeteci herkes yazar herkes kendi yayınını kendisi yapıyor ve bazen gazete ve TV’lerden daha dinamik ve hızlı olabiliyorlar

Sizce Bolu Sosyal medya ve internet yayıncılığını gerektiği şekilde kullanabiliyor mu?

***

Tam anlamıyla kullanıyor diyemem. Çünkü toplumsal olaylardan ziyade kişisel bilgiler ve resimlerin paylaşılması ve bunlar üzerinden yorumların yapılması amaç olmamalı. Amaç eğlencenin yanında daha çok bir sanal kütüphane formatında sosyal medyadan yararlanmak olmalı.

***

Bende bu konuda sizinle aynı fikirdeyim Sosyal paylaşım sitelerinde paylaşım yapacağım diye her yaptığını her aklına geleni yazan arkadaşlar var bu hiç doğru değil

Birde ben bazı gazeteci arkadaşlara çok kızıyorum Hastaları ve engellileri bazen haber yapıyorlar falanca kişi hastaları ziyaret etti onlara çeşitli hediyeler verdi diye

Tamam, gazeteci arkadaşlar işlerini yapıyorlar belki ama bu tür haberler hoş olmuyor çünkü bize öğretilen bir elin verdiğini diğer el görmeyecek sözüne tamamen ters işler oluyor.

Köroğlu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak bu konuda ne düşündüğünüzü öğrene bilir miyiz?

***

Onurcuğum inanır mısın en fazla rahatsızlık duyduğum konulardan birisi bahsettiğin ve tasvip etmediğin mesele. Buna sadece engelli ve hasta vatandaşlarımızı değil, muhtaç olan fakir vatandaşlarımıza yardım yapılırken, iftar verilirken gazeteciler çağrılarak haber yapılması isteniyor. o arkadaş sen iftar mı veriyorsun yoksa verdiğin iftarın reklamını mı yapıyorsun diye kızıyorum. Ve bu yüzden de böylesi ortamlarda mümkün olduğunca bulunmamaya çalışıyorum. Siyasi partilerde bunu çok yapıyor, üst düzey bürokratlarda.  Engelli ve ihtiyaç sahiplerini ziyaret ederlerken muhakkak bunun basında çıkmasına gayret gösteriyorlar. Sonra aldıkları hediyeler verdikleri ihtiyaç malzemelerini de ceplerinden değil örtülü ödenek ya da temsil ettikleri kurumların kasasından ödüyorlar. Kısaca engelsiz ya da engelli diye yardıma muhtaç ya da değil gibi sıfatlarla insanları ayırmaya ve sınıflandırmaya da kimsenin haddinin olmadığını düşünüyorum.

***

Bu durumda bence çağıran kadar çağrılan ve duyarsızca haber yapan muhabir arkadaşlarımızın da payı büyük bu arkadaşların daha duyarlı olması lazım ellerindeki gücün farkında olmaları o gücü doğru şekilde kullanmaları gerek bence bizin asıl bunu öğrenmemiz öğretmemiz gerek

Şöyle bir örnek vereyim geçtiğimiz sene Somali’ye yardım konusunda deyim yerindeyse bir bardak suda fırtına koparan arkadaşlarımıza

Bolunun sokaklarını bir dolaşın engelliler için ne yapılıyor ne yapılmıyor resimlerini çekin yazın yetkilileri bu konuda bilgilendirelim diye kaç kere çağrı yaptım ama hep tek kaldım

Galiba biz iş kendimize gelince evimizin önünü süpürmeyi bilmiyor bir bardak suda boğuluyoruz.

sizce Bolu basını bu konularda görevini yapıyor mu ?

***

Sadece Bolu basını değil Türkiye de maalesef basın tam anlamıyla görevini yapmıyor/yapamıyor. Şöyle ki bir kısım medya tamamen siyasileşmiş ve adeta iktidar erklerinin borazanlığını yapıyor. Birçok konuyu olduğundan çok farklı kamuoyuna yansıtıyor. Birçok konuyu da adeta perdeliyor kamuoyuna hiç yansıtmıyor. Ticari ilişkiler ağı basının görevini engelleyen en güçlü argümanlardan birisi haline geldi. Bolu özelinde de durum farklı değil. Çok açıkça ifade etmeliyim ki Bolu basınının büyük bir bölümü belediye kaynaklarına yüzlerini çevirdikleri için kamuoyu adına yapmaları gereken işlevi yerine getiremiyor. Türkiye’nin hiç bir ilinde altyapı 10 yıl gibi bir zamana yayılamaz. Bolu’nun hali ortada. Başkanın nelerle uğraştığı da ortada hangi basın bunları ya da köşe yazarı kamuoyuna yansıtabiliyor? Sadece başkanın izin verdiği kadarını... Dahası basının birçok patronu direk olarak gazetelerin imtiyaz sahiplerine belediyenin kiralık yerlerini veriyor dolaysıyla da bir anlamda susturulmuş oluyor. Kısaca Onurcuğum basın Türkiye'de de Bolu'da da özgür değil...

***

Peki bildiğim kadarıyla sizin sahibi olduğunuz bir mağazanız var bu mağaza engelli arkadaşlarımıza uygun mu? yani ben gelsem rahatça dolaşıp tek başıma alışveriş yapabilir miyim ve bir mağaza sahibi olarak hiç engelli birini eleman olarak çalıştırdınız mı?

***

Mağazaya rahatlıkla girebilirsin. Çünkü mağazada kapı yok tamamen açık bir sistem var. Düzayak denilen hiç bir engel ile karşılaşılmayan bir konsepti var.

20 yıllık ticari hayatımda elbet teki birçok engelli personel çalıştırdım. Bu konuda bir anımı da anlatmak isterim. Mağazamda çalışan bayan bir personel bir arkadaşının vücudundaki bir engelden dolayı kimseyle görüşmediğini ama ancak kendisinin olduğu bir yerde vakit geçirmek için uğrayıp uğrayamayacağını sordu. Elbet teki seninle görüşmek için uğrayabilir dedim. Birkaç kez kızcağız mağazaya uğrayarak arkadaşı ile sohbet ederek rahatladı. Bir süre sonra ben kendisine iş teklifinde bulundum. Yapabilir miyim diye tereddüt etti. Israrım üzerine kabul etti. Kısa süre sonra mağazaya en fazla katkı sağlayan bir personel oldu. Daha sonra mağazadaki ilişkilerin samimiyetinden sonra özgüveni kazandı. Üniversite sınavlarına girdi. Kazandı ve şimdi Ereğli’de okuyor... Her geldiğinde de uğramadan gitmez.

***

İmdat abi keşke herkes sizin gibi olsa bakın o engelli arkadaşımızı ne güzel kazanmış ve ev ortamından çıkmasına neden olmuşsunuz aslında bunun böyle olması gerek ama şimdilerde bakıyorum da iş yerlerinde sadece fiziği güzel bayanlar ve erkekler iş bulabiliyor halbuki biz Özel insanların çoğunun özel yetenekleri var bu yetenekleri ortaya çıkarmak için biraz yardım biraz eğitim gerekiyor ama ben sokakta gezerken hala arkamdan ah yazık çocuğa diyenler var ben onlara artık sadece gülüyorum hiç biri benim kadar üretken değil hiç biri yazık demekten başka bir şey yapmıyor bizim bunları artık aşmamız gerek

Sizce bir Mağaza sahibi ve  iş adamı olarak Bolu’da engellilere daha çok iş imkanı nasıl sağlana bilir?

***

Onur zaten mevcut yasalarla belli sayıdaki işletmelerde yasal olarak engelli vatandaşlarımızı çalıştırma zorunluluğu var. ama maalesef kapitalist anlayış her şeye para ve rant olarak baktığı için iş adamları bunu yerine getirmiyor. Sonra bu toplumsal bir anlayış eksikliği. Ne olur örneğin 5 personel çalıştıran 1 personelini engelli vatandaşlarımızdan seçse. En azından işyerindeki kaynaşma ve birliktelik dalga dalda toplumun tamamına yayılır ve toplumsal olarak birlik ve bütünlüğümüze büyük katkı sağlar diye düşünüyorum. Ayrıca devlette engelli personel çalıştıracak işyerlerini buna teşvik etmek için sigortalarında indirim yada maaşlarına belli oranda devlet olarak katkı verebilir. Evde oturan insanlara yada çalışmak istediği halde çalışacak ortam bulamayan insanlara acıma hissi ile maddi yardımda bulunmak yerine emeğinin karşılığını vermek daha anlamlı olur diye düşünüyorum.

***

Söyledikleriniz ne kadar doğru şeyler bence bu özel insanlar çalışıp emeklerinin karşılığını almalı bu çok önemli çünkü buradan yetkililere altını kalın bir çiziyle çizerek çözüm bulmaları için bu konuları bir kez daha iletelim

Size son olarak özel bir şey sormak istiyorum

Tecrübeli bir gazeteci yazar ve Cemiyet başkanı olarak

Bana bu söyleşiden ve köşe yazılarımla ilgili bir puan vermeniz gerekse 10 üzerinden kaç verirsiniz ama eksiklerim varsa göz önüne alın ve söyleyin ki bende sizden bir şeyler öğrenmiş olayım

***

Onur aslında senle ben Atatürk Bulvarından eski komşuyuz. Ben 1999 depreminde yıkılan Ağaçseven Apt oturuyordum sizin ende bizim karşımızdaydı o zamandan beri ailenin seninle birlikte bütün engelleri ortadan kaldırma için çabaladığınıza şahidim. Bu anlamda sizi ailece kutluyorum. Ayrıca Fuat Hocam her zaman saygı duyduğum ve çok taktir ettiğim bir insan olmuştur. Bunları torpil olarak görme(şaka) Senin daha önceki performanslarını da göz önüne alırsak inan10 üzerinden 9...

***

bu güzel notunuz beni çok sevindirdi ama daha siz büyüklerimden ve değerli arkadaşlardan öğreneceğim çok şey var neyse bana vakit ayırdığınız için teşekkürler ben söyleşiden çok keyif aldım umarım sizde benim kadar keyif almışsınızdır

***

Elbet teki Onurcuğum Bende çok keyif aldım. Hoşçakal şimdilik...

 

Haber&Söyleşi Onur Ustaoğlu


Editör: E. Candan